Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 01/06/2003 Tarihinde Siirtliler Gecesindeki Konuşması

Saygı değer hemşehrilerim, saygıdeğer hanımefendiler, saygıdeğer beyefendiler sizleri geleneksel Siirtliler gecesinde en kalbi duygular ile selamlıyorum. Geceniz kutlu geleceğimiz aydınlık olsun.

 

Yılmaz Bey az önce benim için olduğu kadar ülkem içinde anlamlı olan bazı başlıklar attı: Benim için anlamlı olduğu kadar ülke içinde anlamlı dediğim başlıklar şuydu. Türkiye aslında düşüncede ,fikirde bir kesintinin bir kırılmanın olduğu virgül diyebileceğim o istasyonu daha sonra yine Siirt’te düzelterek Siirtliler vasıtasıyla düzelterek noktaladı. Ve tabii bununla birlikte başlayan süreç benim için anlamlı olduğu kadar şunu unutmayın ki dünyada demokrasiyi, dünyada düşünce ve fikir hürriyetini takip edenler açısından da çok anlamlıydı. Siirt bu yanıyla da aslında dünya literatürüne girdi. Çünkü gittiğim dünyanın değişik ülkelerinde de şimdi bana “Siirt’ten ne haber?“ diye soruyorlar veya tabii bir Siirt milletvekili olarak da bunu sormaları benim için ayrıca bir anlam ifade ediyor. İnşallah ülkemizde ki geçmişte yaşadıklarımızı bundan sonra yaşamayacağımız farklı bir dünyayı batının batı dünyasının yakaladığı o dünyayı hep birlikte tesis eder hep birlikte kurar ve barış içinde, sevgi içinde kardeşlik içerisinde aydınlık yarınları hep birlikle görürüz. Bakınız ben bugün Konya’nın değişik ilçelerindeydim. Açılışlarımız oldu ve dün bir başka yer evvelsi gün Ağrı Gürbulak’ta daha önce Trabzon’da burada ki açılışları yaparken tabii ki birde dolaşıyoruz, nerde ne var diye görelim bakıyoruz ki gerçekten korkunç bir fakirlik var korkunç bir ihmal var. Bundan 15 gün kadar önce Siirt’teydim ve Siirt’in ilçelerini dolaştım bu ilçeleri dolaşırken inanıyorum ki sizinde %90 ınız dolaşmış değil gitmiş değilsiniz öyle inanıyorum öyle biliyorum ama ben bir Pervari ilçesine gittiğimde şunu gördüm baktım ki pislik affedersiniz caddeden akıyor, toz toprak içinde. Yani ne parke taşı ne asfalt böyle bir şey yok çoluk çocuk o suların içinde oynuyor var mı böyle bir dünya var mı böyle bir Türkiye soruyorum size?

 

Bir tarafta Çağdaşlıktan bahsediliyor modernlikten bahsediliyor orda yaşayanlar insan değil mi? Onların insanca yaşamak hakkı değil mi? Peki nedir bu hal geliyorsun Kurtalan'a durum aynı Eruh’da durum aynı yani neresine gidersen bakıyorsun durum aynı. Tillo'va gidiyorsun durum aynı Belediye Başkanları yanınıza geliyorlar başlıyorlar dert yanmaya alt yapı yok, suyu yok. Botan Çayı pislik akıyor. Niye? Çünkü bütün foseptikler orava inşallah tabii ilk atılacak adım temennimiz şimdi fiiliyata döndürüyoruz. Burda sayın valimizle beraber zaten yoğun bir şekilde başlattık. Dedik ki önce şu yollarımızı bir genişletelim. Duble yollar dediğimiz yol çalışmaları sağ olsun Sayın Valimizin de üstün gayretleriyle önce bu yolları bir defa genişleteceğiz. Rahatlıkla herkes ilçeden ilçeye ulaşabilecek ziyarete giden yolu hamd olsun süratle şu anda genişletme çalışmaları devam ediyor. Takipçisiyiz. Bunları başaracağız ve bugün DSİ genel müdürüyle beraber yine konuştuk. İşalllah susuzluğun yoğun olduğu içme suyu noktasındaki bölgelerde DSİ olarak süratle orada adımlar atarak susuzluğun Siirt’imizin acil ihtiyacı olarak görüyor; onu da yoğun bir şekilde çözmeye çalışacağız. Ve şu anda DSİ’nin programı içerisindedir. Bunu, gerçekleştirecek bazı yasal şeyleri aşmak suretiyle bunların hepsini gerçekleştireceğiz. Su konusunu çözeceğiz. Yani artık Botan’da ki o sudan su içen bir Siirtli ben şahsen görmek istemiyorum. Biliyorsunuz İstanbul’da da böyle bir yapıyı teslim almıştık. Susuz İstanbul vardı ama şimdi 2020 yılına kadar su sorunu çözülmüş ve dün açılışını yaptığımız Yeşilçay barajıyla 2040 yılına kadar su sorunu çözülmüş bir İstanbul’u şu anda gerçekleştirdik. Bunu tabii ülkemizin geneline yaygınlaştıracağız. Bugün Konya’da biz Konya içme suyu tesislerinin açılışını yaptık ki 145 milyon m2 yılda Konya ya su verecek. Ve Konya merkezi 2015 yılına kadar bu proje hallediliyor. Açılışını yaptık bugün. Aynı şekilde Çumra ovasını sulayacak dev bir yine 145 milyon m2’lük bir sulama göletinin açılışını yaptık. Gerçekten o da hakikaten, muhteşem bir tesis. Şimdi ona birde yeni bir ilaveyle içme suyuna dönüştürülebilecek bir yatırım daha yapacağız. Ordan da yine o bölgelerin bir numaralı sıkıntısı yol, su.


Tabii bir taraftan da eğitim çalışmaları, sağlık çalışmaları Türkiye’nin öncelikli programı Siirt’in de öncelikli programı eğitim sağlık. Ona da giriyoruz birlikte şimdi önümüzde zaten işte Siirtli Milli Eğitim Bakanımız birlikte Siirt’in eğitim noktasındaki sıkıntılarına da el atacağız. Oradan da bazı adımları gerçekleştirmek suretiyle eğitimde ki o darboğazıda inşallah aşacağım. Sağlıksa da aynı şekilde bu adamlar atılacak.


Hava alanı konusunda bu talimatı verdik. İnşallah haftaya Van ve Siirt olarak birleştirmek suretiyle orada o hizmet başlayacak. Bunun şu anda çalışmalarını arkadaşlarımız yürütüyorlar. Bakanımız bir ilde Siirt'in eğitim noktasındaki sıkıntılarına da el atacağız tabii acelecilik oluyor. Bir çok şeylerde acele ederek, ülkede çok büyük hasarlar meydana getirdik geçmişte. Nedir bu? Yani burada ki yapılacak olan yatırım veya atılacak olan adım batırır mı? Çıkarır mı? Bu hesap hiç yapılmadan adımlar atıldı. Ondan sonra tabii efendim işte bu hatta devamlı zarar var. Hesapları iyi yapmazsan devamlı zarar edersin. Şimdi hangi iş adamı batan şirketini ayakta tutar sorarım size? Şimdi biz bu devleti batırmak için almadık hemşehrilerim batan bir ülkeyi biz ayağa kaldırmak için yola çıktık. Bu emaneti böyle mi aldık? Bakınız ben bu sabah İstanbul’u bilen hemşehrilerim iyi bilir Sabiha Gökçen havalimanından biz uçtuk ve orada şu anda doğru dürüst iniş kalkış yok. Ama yaklaşık 700 milyon $ yatırım yapılmış. Ve burası duruyor. Bu hakka revamı? Bu fakir fukara garip halk, sadece 2003 yılında düşünebiliyor musunuz 73.5 milyar $ borç ödeyecek. İç borç, dış borç ve faiz. Faizin miktarı ne biliyor musunuz? 65 katrilyon bu faiz ödenmeseydi bu ülkem için yatırıma dönseydi neler olmazdı. Kaç tane Siirt inşa ederdik. Kaç tane. Ama maalesef geçmişin bu yükü kucağımızda. Bunu ben ödemem veya ödemeyeceğim diyebilir misiniz? Mecbursunuz buna. Şimdi biz bu suretle bir tarafta ödemek ve ülkemizi bu sıkıntıdan kurtarmak istiyorum.


İşte onun için ek kaynak dediğimiz bu orman projesi yeni ikide bir dediğimiz olay. Orman vasfını kaybetmiş olan arazilerin nakte dönüşmesi olayı. Yani 5 milyon metrekarelik bu ülkede şu anda üzerinde 400 bini aşkın yapı olan arazi var. Bunu bedava gelip işgal etmişler. Şimdi biz bunun parasını alalım istiyoruz. Ama bakıyorsun muhalefet buna karşı çıkıyor, Etme eyleme, işte bu Tayyip Erdoğan’ın cebine girmeyecek. Tayyip Erdoğan’ın mensubu olduğu partinin cebine de girmeyecek. Milletin hazinesinin kasasına girecek ve ordan da biz bu iç borçları ödeyeceğiz. Bunu ödediğimiz zaman bu faizi ödemeyeceğiz ve bunları gerçekleştirmemiz lazım gerçekleştiremezseniz yazık olur. İşte bunun bedelini fakir fukara garip insanlar ödüyor. Bunu ödetmeye hakkımız yok. Aynı şekilde hazine arazisi işgal altında bunların parasını almamız lazım. Aynı şekilde vakıf arazileri imar yasasından kaynaklanan bir çok suistimaller var. Ve bunlarda ciddi rakamlar yatıyor öyle ufak rakamlar değil. İnanın sadece şunlar kasaya girmeye başlasın asgari rakamı veriyorum size 50 milyar $ ve ülkeye sağlayacağı rahatlığı burada düşünün. Tabii demiryolu konusunda ki olayda şu anda öncelikli, değil. Öncelikli olarak zaten bu işin sadece rehabilitasyonu var. İnşallah Kurtalan’a kadar bu rehabilitasyon üzerinde çalışacağız. Şimdi burada bir hedefimiz var bizim. Kars-Tiflis. Kars- Tiflis yolunu yaptıktan sonra demiryolu inşallah daha sonra Kurtalan expresini orayla bütünleştirme bizim hedeflerimiz arasında yer alıyor ki orta asyaya bununla açılalım. Böyle bir çalışma da proje çalışmaları içerisinde var.

 

Toplu konut bu konuda Siirt’te inşallah toplu konut çalışması yapacağız. Fakir fukarayı garip insanları konut sahibi yapmak için. Bu konuda atacağımız bir adım var. Toplu konut idaresi bunun çalışmasını yapıyor. Madene gittik arkadaşlarımızla beraber dolaştık orayı da dolaştık ve bu maden ocaklarını yeniden devreye inşallah sokacağız. Fen edebiyat fakültesine gelince fen edebiyat fakültesi noktasında da inşallah önümüzde 30’u aşkın il var bu şekilde. Bunların tamamını TBMM gündemine almak istiyoruz. Ve tabii konu şöyle köklü olarak çözülsün istiyoruz. Gerçi bakanlar kurulundan geçmek suretiyle bu işi başarırız hallederiz ama işi daha sağlama almak istiyoruz. Arkadaşlarımız. M.E.B.‘lığının bu konudaki çalışmalarını şu anda bitirecek bitirdikten sonrada o konuyla ilgili adımlarımızıda atacağız. Tabii üniversiteyi kurmak, fakülteyi kurmak bunlar sadece kurumsal olarak çözüm değil. Ve bunların tabiki öğretim üyeleri bunların halli gerekiyor. Bunları çözemedikten sonra lise öğretmenine gel de bu üniversitede ders ver demek olmaz. Kafkas Üniversitesinde olduğu gibi gittik baktık ki orada bir lise hocası ders veriyor. Azeri hocaları gelmiş ders veriyor. Şimdi bize üniversite öğrencileri diyor ki anlamıyorum bir şey başkamın diyorlar. Lise hocası bana ders verecek diyorlar. Azeri geliyor ders veriyor anlamıyoruz diyorlar. Bunları tabiki biz şöyle asli hüviyeti içerisinde doğru dürüst bir şekilde çözelim istiyoruz. Bunun gayreti içerisindeyiz. İnşallah bu kararı hep birlikte olarak şehirlerimizin alt yapısı hazır olanlarıyla birlikte bunu çözeceğiz.


Böyle güzel bir gecede eğleneceğimiz bir gecede sizleri daha çok böyle politik açıklamalarla veya ülkenin sorunlarına yönelik açıklamalarla fazla meşgul etmek istemiyorum. Bir hemşehriniz olarak bir kardeşiniz olarak sizlere bu gecede iyi eğlenceler dileyerek afiyet olsun diyorum.

porland



Design: Epikman