barbekü

Siirt Adı'nın Kaynağı ve Siirt'in Tarihi

Siirt Adı'nın Kaynağı ve Siirt'in Tarihi

Siirt Adının Kaynağı

Siirt adının Sami Dilin'den geldiği öne sürülmektedir. Bazı kaynaklarda bu adın,Keert (Kaa'rat) sözcüğünden kaynaklandığı yazılıdır.Siirt sözcüğü, isim kaynaklarında; Esart, Sairt, Siirt, Siird gibi çeşitli biçimlerde kullanılmıştır. Süryani'ler kente Se'erd (yöresel söyleniş biçimiyle Sert) demişlerdir. XIX. Yy'da Sert, Seerd, Sört, Sairt, olarak kullanılmış, günümüzde de Siirt biçimi ile benimsenmiş. Diğer bir kaynakta Siirt isminin, "Seert" anlamındaki "üç yer"manasına geldiği söylenir.

Siirt adının nerden geldiği konusun da değişik görüşler vardır. Bazı kitaplarda şöyle geçmektedir.Doğu Anadolu tarihi adlı kitap Siirt, Sert, Kamus adlı kitapta Tiğrakent olarak geçmektedir.

Şimdiki Siirt, eski Siirt'in üstündeki sırtlarda kurulmuş olduğu için yukarıda sözü edilen "Sırt" kelimesi mevki ve kelime ilgisi bakımından daha uygun olarak görülmektedir

Siirt, Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının kesiştiği bir alanda kurulmuştur. Bu yüzden kuzeyinde ve güneyinde ortaya çıkan uygarlıklar, yörenin kültürel gelişmesinde etkili olmuştur. Bölgenin dağlık oluşu ve ulaşım imkanlarının yetersizliği, gelişmiş kentler in kültür merkezlerinin ortaya çıkmasını engellemiştir.

Güneydoğu Anadolu tarih öncesi araştırmaları karma projesi kapsamında,Siirt ilin'de yapılan yüzey araştırmalarında Neolitik, Kalkolitik, Tunç ve Helenistik, Roma, Bizans-İslam ve Ya kınçağ'ı kapsayan dönemlere ait buluntular ortaya çıkarılmıştır. Günümüzdeki Kültürel yapı Türk- İslam kültürü'nün etkisiyle biçimlenmiştir

Siirt'in Tarihi

M.Ö.3000 İslam Uygarlıkları Dönemi

İ.Ö.3000 ve 2000'lerde güneydoğu toroslar iki kültür alanını birbirinden ayırmaktaydı.Güneyde Mezopotamya'da gelişmiş bir tarım kültürü, kuzeyde ise doğu anadolunun yüksek yaylasın da ilkel tarımcılığa ve hayvancılığa dayalı daha yavaş gelişen bir kültür vardı. İki kültürün kesiştiği yerde bulunan Siirt'e yayla kültürü özellikleri görülmekteydi.

İslam Uygarlıkları Dönemi

639'da Elcezire'nin fethi için görevlendirilen ilyas Bin GANEM Diyarbakır yöresini islam mücahidlerine açtığı zaman Siirt'e aynı akibete uğramıştır. Diyarbakır'ın zaptında mühim hizmetleri bulunan Halit Bin VELİD Hasankeyf savaşı'nda muzaffer olduktan sonra sıra Siirt'e yürümüş şehrin o zamanki hakimi Hersolu iteatini arz ederek, Şehri teslim etmiştir. Bundan sonra siirt hakimliği'ne sahabeden olan Hişşam oğlu hakem tayin olunmuştur

Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Dönemi

Malazgirt savaşı'ndan sonra Türkler Anadolu'ya yerleşmeye başlamış ve Büyük Selçuklu Devleti' nin isteği dışında küçük Türk devletçikleri kurulmuştur. Siirt yöresi Hasankeyf Artuklu ların yönetimindeydi. Artuklular'a bağlı göçebe Türkmenler yöreye yerleşmiş, Artuklu beyleri ve askerleri kentler'de Türkleşmenin çekirdeğini oluşturmuşlardır. Beylerinin Alp, İnanç, Yağbu gibi Türk adlarını kullanmaları ; Artuklular'da Türkmen geleneği'nin güçlülüğünü göstermektedir. Bağlı oymaklara "Ok gönderme" biçimindeki Orta Asya Geleneği'de Artuklar'da sürmekteydi.

19.Yüzyılda Siirt

XIX.Yy.İçerisinde Siirt'te meydana gelen tek siyasal olay 1894 tarihinde Sason'da mey dana gelen ermeni ayaklanmasıdır.Rusya ve İran'daki ermeni komitelerinin'de kışkırt ması ile büyük bir isyan olayı ile karşılaşıldı. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti sert tedbirler almak zorunda kaldı. Sason ayaklanması İngiltere'yi harekete geçirdi çünkü ermeni meselesi Rusya ve İngiltere'yi menfaat çatışmasında birleştiriyordu. İngiltere ermeni'lerin bağımsızlığını isterken; Rusya ermenilerin Rusya ya katılmasından yanaydı. Merkezi Tiflis'te olan ermeni hınçak komitesi ile taşnak sutyun komiteleri ' nin amacı Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ermenilerin Rusya ve İran'daki bütün ermenilerle bir leştirip bağımsız bir ermenistan devleti'nin kurulmasını sağlamaktı.

Ermenilerin vergi vermemek ve Hükümet memurlarına pasif direnişte bulunmak üzere daha önceden anla şmaları da olayların genişlemesinde etkili olmuştur.Ermenilerin başlattığı bu ayaklanma yı II.Abdülhamit'in görevlendirdiği VI .Ordu bastırmıştır..

ATATÜRK'ün SİİRT'e gelişi

ATATÜRK doğu cephesi kolordu komutanıyken muş ve Bitlis'in kurtarılması amacıyla 14 Eylül 1916 tarihinde Siirt'e gelmiştir. 14 Eylül tarihi Cumhuriyet'in 50. yılı olan 1973 yılından bu yana Siirt'in şeref günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Her yıl 14 Eylül günü Siirt'in şeref günü olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Merkez ilçedeki 14 Eylül İlköğretim Okulu ile 14 Eylül şeref lisesinin adının kaynağı ATATÜRK ' ün Siirt'e geliş tarihi olan 14 Eylül'ün anısına verilmiştir.

Cumhuriyet Döneminde Siirt

Cumhuriyet dönemi'nde Siirt, komşu illerle dahi ilişkisi sınırlı ticaret yollarından uzak bir yerdi. Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen dönüşümler yöreyi pek az etkilemiş geleneksel, toplumsal, kültürel yapı uzun süre korunmuştur. İşte Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra Siirt'te görülen önemli olaylar.

  • 1927'de Şırnak Bucağının ilçe olması.
  • 1933'te Siirt Hastanesinin hizmete geçmesi
  • 1937'de Siirt Matbaasının işletmeye açılması,
  • 1 Haziran 1938'de Baykan ve Kozluk bucakları'nın ilçe olması,
  • 1940'ta Raman dağında petrolün bulunması,
  • 1944'te Demiryolu hattının Kurtalan'a ulaşması,
  • 1951'de Siirt İtfaiye teşkilatının hizmete girmesi,
  • 1951'de Kurtalan ilçesinin Garzan bucağı'nda Petrol bulunması
  • 1954'te Siirt Lisesinin açılması,
  • 1955'te Batman rafinerisi'nin açılması,
  • 1957'de Botan Hidroelektrik santralinın açılması,
  • 1 Eylül 1957'de Batman bucağının ilçe olması,
  • 1967'de Siirt halk eğitim merkezinin açılması,
  • 20 Temmuz 1982'de Siirt eğitim enistütüsünün Siirt eğitim yüksekokulu adıyla Dicle Üniversitesi eğitim fakültesi'ne bağlanması,
  • 16 Mayıs 1990 Batman ve Şırnak'ın Siirt'ten alınarak il olmaları.

porland



Design: Epikman